Rum Cemaat Vakıflarını Destekleme Derneği'nin (RUMVADER) Avrupa Birliği tarafından desteklenen "Yanyana Ortak Bir Gelecek" projesi kapsamında Galata Rum Okulu'nda "Geçmişte oluşan mesafeleri aşmak, birlikte ortak gelecek inşa etmek" temasıyla düzenlenen final sempozyumunda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, her milletin kendi hukuk devleti algısını inşa ederken, devlet ve bireyin nerede konumlanması gerektiği üzerine bir arayış içerisine girdiğini söyledi.
Lozan'dan itibaren Türkiye tarihinin yaralarla dolu olduğunu dile getiren Zengin, orada tanımlanan bazı maddelere bakıldığında özenli bir yaklaşım olduğunu ve azınlık gibi bugün çok kolay kullanılan bazı kelimelerin kullanımından imtina edildiğini vurguladı.
"Önemli olan çoğunluk veya azınlık olmak değil, bir olmak" diyen Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir olmak tek başına yeterlidir bir kişinin hakkını korumak için. Kurumlar ve anlaşmalar bize belli bir çerçeve çiziyor fakat bu çerçeve her şeyin hayata geçirilmesi için yeterli değil. Onun hayata geçirilmesi için biz bireysel olarak yapmamız gereken sorumluluklarımız var. Kendimizden ziyade kurumlardan eylem beklediğimizi görüyorum.
AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldikten sonra yaptığı en önemli işlerden biri vakıf mallarıyla ilgili düzenleme yapmaktı, vakıf mallarının iadesi konusunda tarihi bir adım attı. Daha evvel kullanım imkanı olmayan, atıl kalmış dini ritüeller için kullanılan birçok mekanın tekrar hayat bulması için büyük bir gayret sarf etti. Özgür bir ortamda insanların inanma, eğitimini alma, ifade hürriyetini yerine getirebilmesi ve geriye dönük olarak da mevcut yaraların ihyasıyla alakalı bir adım attı."
"Yanyana" projesinden bireysel iyileşmelerin sağlanmasını beklediğini dile getiren Zengin, kurumların insanlara ne yapacağını söylemesinden ziyade kurumları inşa edenlerin insanlar olduğu düşüncesiyle toplumlar arasındaki iyileşmenin bireysel olarak yapılması gerektiğini vurguladı.
Zengin, "Biz kendi aramızda gerçek manada olması gereken hukuku inşa edebilirsek, geriye dönük olarak kendi aramızda yeni yaralar açmazsak, problem alanları oluşturmazsak, işte o zaman pek çok şeyin çözümü hayata geçirilmiş olacak. Bu çift taraflı bir kanal diye düşünüyorum. Bir taraftan hukuk bizi çerçeveleyecek ama bir taraftan da biz hukuk inşası için gayret sarf edeceğiz. Devletle birey arasındaki denge ancak böyle kurabileceğimizi düşünüyorum. O zaman yüzleşme dediğimiz şeyi yapmak daha kolay olacak." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin cami, kilise ve sinagogun yan yana olduğu nadir ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Zengin, Türkiye'de yaşamanın büyük bir şans olduğunu, bu topraklarda biriktirilen farklılıkların farkında olunması gerektiğini söyledi.